Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
Günümüz dünyasında, gözlerimizi haramdan korumak her zamankinden daha zor hale geldi. Televizyon, internet, sosyal medya ve hatta sokaklar, dikkatimizi dağıtan ve bizi günaha teşvik eden sayısız görüntüyle dolu. Peki, İslam’da gözü haramdan korumak neden bu kadar önemli? Harama bakmak kalbimizi nasıl etkiler? Zina tehlikesinden nasıl korunabiliriz? Bu kapsamlı rehberde, bu sorulara İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve sünnet ışığında cevap arayacak, tövbe ve takva kavramlarını derinlemesine inceleyeceğiz.
İslam’da Bakışın Hükmü: İlk Bakış ve Sonrası
İslam’da, karşı cinse bakmakla ilgili belirli kurallar vardır. İlk bakış, yani istemeden, aniden göz göze gelme durumu mazur görülür. Ancak, bu bakışı kasten uzatmak, tekrar tekrar bakmak veya şehvetle bakmak haramdır.
Peygamberimiz (s.a.v) Hz. Ali’ye (r.a) şöyle buyurmuştur:
“Ey Ali, elinde olmadan gözüne ilişen bir haram ikinci defa bakma. Zira ilk bakış lehinedir, ama ikinci bakış aleyhinedir.” (Tirmizî, Edeb 28; Ebû Dâvud, Nikâh 44)
Bu hadis, ilk bakışın sorumluluk getirmediğini, ancak bilerek ve isteyerek bakmaya devam etmenin günah olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Harama Bakmanın Zararları: Kalp ve Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Harama bakmak, sadece göz için değil, kalp ve ruh sağlığı için de ciddi zararlar taşır.
Unutkanlık:
Harama bakmak, beyne gereksiz ve zararlı bilgilerin yüklenmesine neden olur. Bu da unutkanlığa yol açabilir.
Kalbin Kararması:
Allah Rasulü (s.a.v), harama bakışın, şeytanın kalbe attığı zehirli bir ok olduğunu belirtmiştir. Bu zehir, zamanla kalbi karartır, manevi duyarlılığı azaltır ve kişiyi günahlara karşı daha savunmasız hale getirir.
Huzursuzluk ve Tatminsizlik:
Harama bakmak, geçici bir zevk verse de, sonrasında vicdan azabı, huzursuzluk ve tatminsizlik gibi olumsuz duygulara yol açar.
İbadet Zevkinin Kaybolması:
Harama bakmak, ibadetlerden alınan zevki azaltır. Kişi, namaz kılarken veya Kur’an okurken bile aklına gelen haram görüntülerden dolayı ibadetine odaklanmakta zorlanır.
Zina Tehlikesi ve Göz Zinası
Göz zinası, harama bakmak, şehvetle bakmak ve bu tür görüntülere maruz kalmak olarak tanımlanabilir. Göz zinası, fiili zinaya giden yolda önemli bir adımdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Yabancı kadına şehvetle bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim onu Allah’tan korktuğu için terk ederse, mükâfat olarak Allah o kimsenin kalbine öyle bir iman neşvesi ve halâveti atar ki, onun zevkini gönlünün derinliklerinde duyar.” (Hakim, Müstedrek, 4/314; Münzirî, et-Tergib ve’t-Terhîb, III, 63.)
Bu hadis, harama bakmaktan kaçınmanın, Allah’ın kalbe vereceği manevi bir huzurla ödüllendirileceğini müjdelemektedir.
Gözü Haramdan Koruma Yolları: Pratik Öneriler
Niyet:
Gözü haramdan korumanın ilk adımı, bu konuda samimi bir niyet sahibi olmaktır. Allah’ın rızasını kazanmak ve O’nun emirlerine uymak için çaba göstermek, bu mücadelede en büyük motivasyon kaynağıdır.
Dua:
Allah’a dua etmek, gözü haramdan koruma konusunda en güçlü silahtır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), genç sahabeye yaptığı duada olduğu gibi, bizler de Allah’tan kalbimizi temizlemesini, namusumuzu korumasını ve günahlarımızı bağışlamasını istemeliyiz.
Çevreyi Kontrol Etmek:
Mümkün olduğunca haram görüntülerin ve ortamların bulunduğu yerlerden uzak durmak önemlidir. Televizyon, internet ve sosyal medya kullanımında dikkatli olmak, filtreler kullanmak ve zararlı içeriklerden kaçınmak gerekir.
Arkadaş Seçimi:
İnsanı günaha teşvik eden, harama bakmayı normalleştiren veya bu konuda gevşek davranan arkadaşlar yerine, takva sahibi, Allah’tan korkan ve gözünü haramdan koruyan kişilerle arkadaşlık etmek, bu mücadelede büyük destek sağlayacaktır.
Evlilik ve Oruç:
Peygamber Efendimiz (s.a.v), evlenmeye gücü yetenlerin evlenmesini, evlenmeye gücü yetmeyenlerin ise oruç tutmasını tavsiye etmiştir. Evlilik, gözü haramdan korumanın en etkili yollarından biridir. Oruç ise, nefsi terbiye etmeye ve şehveti kontrol altına almaya yardımcı olur.
Tövbe: Günahlardan Arınma ve Yeniden Başlama
Hata yapmak insan olmanın bir parçasıdır. Önemli olan, hatadan ders almak, pişman olmak ve Allah’tan af dilemektir. Tövbe, günahlardan arınmak ve yeni bir başlangıç yapmak için Allah’ın bize sunduğu büyük bir lütuftur.
Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ı çok anmanın ve O’na şükretmenin önemi vurgulanır:
“Allah’ı çok anın ki, başarıya erişesiniz.” (Enfal, 45; Cuma, 10)
“Kalpler ancak Allah’ın zikriyle tatmin olur.” (Rad, 28)
“Öyle ise beni anın ki, ben de sizi anayım; bana şükredin, nankörlük etmeyin.” (Bakara, 152)
Allah’ı anmak, O’na dua etmek, Kur’an okumak ve salih ameller işlemek, kalbi temizler, günahlardan uzaklaştırır ve kişiyi Allah’a yaklaştırır.
Takva: Allah’a Yakınlık ve Korunma Kalkanı
Takva, Allah’tan korkmak, O’nun emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak anlamına gelir. Takva sahibi bir insan, her an Allah’ın kendisini gördüğünün bilincindedir ve bu bilinçle hareket eder.
Kur’an-ı Kerim’de takvanın önemi şöyle vurgulanır:
“Ona bozukluğunu (yani günahını) ve korunmasını (yani takvasını) ilham edene andolsun ki, nefsini temizlikle parlatan gerçek kurtuluşa ermiştir.” (Şems, 8-9)
Bu ayet, günahlardan arınmanın ve takvaya ulaşmanın, kurtuluşun anahtarı olduğunu göstermektedir.
Sonuç: Göz Nimetine Şükretmek
Gözlerimiz, Allah’ın bize verdiği en büyük nimetlerden biridir. Bu nimeti, O’nun rızasına uygun şekilde kullanmak, hem dünyada hem de ahirette mutluluğun anahtarıdır. Gözlerimizi haramdan koruyarak, kalbimizi temiz tutabilir, Allah’a daha yakın olabilir ve ebedi saadete ulaşabiliriz.
Gözlerinizi haramdan korumak ve bu konuda daha fazla bilgi edinmek için yorumlar bölümünde sorularınızı paylaşabilir, tecrübelerinizi aktarabilirsiniz. Unutmayın, bu mücadelede yalnız değilsiniz! Allah’ın rahmeti ve yardımıyla, gözlerimizi ve kalbimizi her türlü kötülükten koruyabiliriz.