Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
ZÜ’L-CELÂL-İ VE’L-İKRÂM: Hem büyüklük ve celâl sahibi, hem de fazıl ve kerem sahibi olan…
Yüce Allah, Rahman suresinde her şeyin bir gün helak olacağını, kaybolup gideceğini ancak kendisinin ve kendisi için yapılan güzel şeylerin baki kalacağını vurgulayarak bizi uyarıyor. Bu nedenle bu dünyada mala mülke ve fani şeylere bel bağlamamak gerekiyor. Ebedi cennette, her türden ebedi nimetler, dünya hayatına bağlanıp kalmayan ve zevk-ü sefaya aldanmayanlara olacağı vaat ediliyor.
“Onlar için altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedî olarak kalacaksınız.” (Zuhruf, 43:71)
“Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.” (İnsan, 76: 20)
Bir de mealen Rahman suresinde anlatılanları görelim: “Yere gelince, onu da (yaratılmış bütün) varlıklar için alçalttı-koydu. Onda meyveler ve salkımlı hurmalıklar var. Yapraklı taneler ve güzel kokulu bitkiler. Şu halde Rabbi- nizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?”(Rahman, 55: 10-13)
“O, iki doğunun da Rabbidir, iki batının da Rabbidir. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? İkisinden de inci ve mercan çıkar. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler O’nundur. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? (Yer) Üzerindeki her şey yok olucudur; Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin yüzü (kendisi) baki kalacaktır. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Göklerde ve yerde olan ne varsa O’ndan ister. O, her gün bir iştedir. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?” (Rahman, 55:10-30)
“Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.” (Rahmân, 55:26-27)
Gene Rahman suresinde insanlara olan nimetlerini ve ihsanlarını anlatıp bitirdikten sonra bunları yalanlamamak, nankörlük yapmamak gerektiğini de sure boyunca defalarca vurgular. Her nimetin hatırlatılmasının ardından “Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?” şeklinde bir ihtar çeker ve bir sorgulamada bulunur. Sevgili Peygamberimiz, bu sureyi cinlere okurken onların ağlayarak “haşa eyRab- bimiz hiçbir nimetini inkar etmiyoruz” diye cevap verdiklerini belirtir. Biz ise hep daha çok, daha çok olsun diye verilenlere şükretmeyi unutup, ibadetlerimizi bile hakkıyla yapmaktan aciz kalıyor, yorgun düşüyoruz. Öyle iken yine biz istiyoruz Allah veriyor. Bakın surenin sonu nasıl bitiyor:
“Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!” (Rahmân, 55:78)
Evet, Rabbimiz Allah çok yücedir! Kullarının kusurlarına bakmayıp ikram ve ihsanlarını devam ettirecek kadar yüce! Onların günah ve isyanlarına bakıp da ağızlarının üstüne bir azap tokadı indirmeyecek kadar yüce! Şeytanın bile kendisinden rahmet umacağı, onca isyan ve inkarına, onca saptırma ve küfrüne, inadına, nankörlüğüne karşı, affına ferman çıkar düşüncesine kapılabilecek kadar yüce! Mülkünde yaşayıp, yiyip içip de inkar edenlere ve her dakika isyan edenlere bile müsamaha ile bakacak, ani cezalar vermeyip tevbe için imkan ve fırsat tanıyacak kadar yüce…!
Ey yüceler yücesi olan Rabbimiz! Bizim bilerek veya bilmeyerek yaptığımız kusurlarımıza bakma ne olur; bizi kulluğundan atma ne olur…
Bu iki ad, Allah’ın en azametli adlandır. Bu adlar için yaratılan meleğin adı Hz. (Rumyail) dir. Bu meleğin emrinde 4 komutanı vardır bu komutan meleklerin her biri (212)şer Melekden oluşan takımların (212) şerine komuta ederler.
Bu adın hizmet Meleğini da’vet etmek için bu adları devamlı olarak anmak, şartları yerine getirmek ve aşağıdaki duayı da okumak gereklidir.
Duanın okunuşu:
“Yâ Mâlikel Mülki! Ente-llezi melekte ezimmete rikâbil halâiki ve ente-llezi evcedtehüm minel ademi kayyettehüm bil alâiki, ve ente-llezi neserte aleyhim min hazainike ve ihsanike ulumen fe arifü biha keşfe-ttarikı vel hakaika leke nüfuzül meşieti ve iradeti vel ihâtati bima hüvel mürâd fi avâlimi nia- mike binuril ibâdeti vel nezaheti, tenezzehtü fi zatike ve teker- remtü fi sıfatike, Es’elüke Aliahümme! Bi mülkikel daimi ve celalikel kâimi en tec’ aleni nazifen li emrike fil mehaliki kadi- ren ala hıfzı nefsi ve hıfzı hakkuke fil mehâiiki vensurni alel a’dâi ve kavvini bi tevatiril âlâi li enâlü minke hakâikul esrâri, inneke ente Allahül vâhidül kahhar…”
Bu ad için, “Allah’ın azametli adıdır” diye rivayet olunur. Bu öyle kıymetli ve ulu bir addır. Bir kimsenin Hak Teala’dan bir isteği varsa bu adı çokça andığı takdirde Cenabı Hak o kulunun dilediklerimizi kendisine ihsan eder.
Bir Hadisi Şerifte şöyle yazılıdır;
“İçi malla dolu olan bir sandığa, Allah’ın bu yüce adı yazıldığı takdirde, o sandıktaki mal her türlü zayiattan uzak kalacağı gibi, hırsızlar tarfından da çalınmasından korunmuş olur. “Böyle bir sandığı korumak için yapılacak iş şöyledir; Bir perşembe gününün ilk saatinde zül celal vel ikram adı yazılı vıfkını bir Besmele çekerek bu sandığın içine koymalıdır.
Ayrıca bu adın vıfkını bir kağıda yazarak bu yüce ad da sayı kıymeti kadar anan kimselerin ne gibi işleri varsa, Hak Teala kolaylaştırır.
Bu adın sayıca kıymeti 1100’dür. Bu bir çift ve tek fazla bir sayıdan oluşan 440 sayısıdır. Bu da aslı Gani olan addan 154 fazladır. Ve Hak Teala’nın Rab-Mü’nim adlarının işaretidir.
Bu adın şerifli vıfkı aşağıda görüldüğü gibidir.
Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm isminin zikri (1098); zikir saati Güneş, günü Pazar. Eliflerin hesabıyla (1100) adettir. Zikir saati Müşteri; günü Perşembe’dir.
Pazar günü güneş saati, sabah erken gün doğarken ve ikindi sonrasıdır. Gece yoktur. Perşembe günü müşteri saati de aynıdır ve gece de saat 06.00 yani tam gece yarısıdır.
1. “Yâ Ze’l-Celâli ve’l-İkram” şeklinde, kılıp bitirdiğimiz her namazdan sonra sürekli zikrettiğimiz bu mübarek ve yüce isimle, usulüne uygun olarak meşgul olan kimse, büyük bir devlete (varlığa) sahip olur. Şan, şöhret sahibi olur. Devam ettikçe derecesi artar, itibarı yükselir. Maddeten ve manen yüceliklerin doruğuna yükselir.
2. “Mâlik’e-l-Mülki Zü’l-Celali Ve’l-İkram” isimlerinin Vefki yapılıp üzerine adedi kadar okuduktan sonra suya koyulup silindikten sonra dargın veya birbirlerini sevmeyen kimselere içirilirse aralarındaki soğukluk gider, sevgi ve bağlılık hasıl olur.
Daha birçok özelliği olan bu mübarek ismi de diğer Esma-i ilahileri de kötü şeylere alet etmemek gerekir. Çünkü bu tür şeyler, insanları istemediği şeylere zorlamak ve kadere müdahale etmek olur ki, bu da haramdır. Diğer özelliklerini ilgili Havas kitaplarına havale ediyor ve sadece iyilik, güzellik ve manevi makamlara ulaşmak, yükselmek için okunmasını diliyoruz..