Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
ER-REZZÂK: Dilediğine bol bol rızk veren; rızka muhtaç olan bütün mahlûkata rızkını veren. Yarattığı varlıkların hayatını devam ettirecek maddi manevi muhtaç oldukları her türlü rızkı verip son nefeslerine kadar yaşamalarını sağlayan…
“Şüphesiz Ailah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir.” (Zâriyât, 51:58)
Rızk ve özellikle de “RIZKI VEREN ALLAHTIR” konusu, hemen herkesi yakından ilgilendiren, hele hele bizim gibi fakir ülkelerde daha da çok önem taşıyan bir konudur. Bu nedenle üzerinde birazcık durmakta fayda var. Mesela: “Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah’ın üzerinde olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Her şey, apaçık bir Kitap’ta-dır.” (Hûd, 11:6) buyuruluyor.
Bu ayetlere göre rızkı veren Allah’tır ve herkese ne kadar vereceğini de tayin eden yine odur. Ancak bunu yalnız ve mutlak olarak düşünmemek lazım. Çünkü bu rızk, hayatın devamı için zorunlu olan miktardaki rızktır. Ondan sonrası, çalışıp çabalamaya ve gerekli yollara başvurmaya bağlıdır:
“Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başkası yoktur. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir.” (Necim, 53:39-41)
Zenginlik konusu da Allah’ın vermesi iledir ama neticesi veya kazanç yolları kişiye bırakılmıştır:
“Hiç kuşkusuz, zenginlik veren de O’dur, nimete boğan da…” (Necim, 53:48)
Allah (c.c), insana akıl-fikir vermiş, onu kullanıp düşünsün taşınsın, işine gücüne çeki düzen versin, hayatını güzelleştirsin diye. Rızkın zorunlu olanından sonrası da kişinin aklını ve elindeki malını-mülkünü iyi kullanmasına, çoğaltıp geliştirmesine bağlıdır. Ancak ayetlerde öyle görülüyor ve anlaşılıyor ki, zenginlik gerçekten Allah’ın vermesi iledir ve O (c.c) da, kime ne vereceğini ve ne kadar vereceğini de iyi biliyor. Ancak verdiğinden almasını da bilir. Rızkı bolca veya ölçülü olarak vermesinin tek nedeni var: İmtihan (sınav)!
“Onlardan bazı çiftlere, kendilerini imtihan etmek için iğreti hayatın süsü olarak verdiğimiz nimetlere gözlerini dikme! Rabbinin rızkı hem daha hayırlı hem daha süreklidir.”(Tâhâ, 20:131)
Çalışıp çalışmama, elindekini doru kullanmama gibi belli sebeplerin dışında, vermediklerine neden vermediğinin sebebi ise yine Kur’an’da belirtilmektedir:
“Allah, dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da. İğreti dünya hayatıyla sevinip şımardılar. Oysaki dünya hayatı, âhirete oranla sadece küçük bir nimetlenme.” (Ra’d, 13:26; İsra, 17:30.)
Verdiklerinden almasının sebebi ise şükürsüzlük… Yani azgınlık ve taşkınlık etmek, şımarmak, israf etmek.. Kısacası, verilenin kıymetini bilmemek olarak gösteriliyor:
“Size verdiğimiz rızkın temizlerinden yiyin! Bu konuda azgınlık etmeyin! Yoksa öfkem üzerinize çöker. Ve kimin üstüne öfkem inerse o uçuruma gider.”(Tâhâ,20:81)
Bu durumda hem nimetin kıymetini bilmek, hem de elimizdekini çoğaltmak, elde avuçta bir şey yoksa da, elde etmek için yine mülkün sahibine, hâzinenin kapısını açtırıp, oradan bir miktar almak için “REZZAK” ismiyle kapısını çalmak gerekiyor.
Büyük ve azametli Allah (c.c.)’in bir adı da (El Rezzak)dır. Bütün yarattıklarının devamlı olarak rızıklarını veren Hak Teala, bu adı ile kullarına, kendisine rızk istemeleri için yapacakları dualarında bu adını bir anahtar olarak ihsan buyurmuştur.
Bu adın hizmet meleği (Rezzak) adının sayılarından yaratılmış ve (Yehvail) adını almıştır. Bu meleğin hizmetlerinin sonucu dünyaca da görülüp izlenmektedir. Bu baş melek ile yardımcı melekleri, dünyadaki yaratılmış olan bütün canlıların, hepsinin rızkların taşıyıp dağıtmaktadırlar. Bu melekler ayrıca topraktan aldığımız türlü ürünleri yetiştirip, olgunluğu ulaştırmaktadır.
Bir kimse toprağına ekip yetiştirmek istediği herhangi bir ürünün bereketli olarak elde edilmesini, bu melekleri kendisine vekil ederek, elde etmek isterse, bunu, bu adın duasını da okuyarak dilediği takdirde, bahçe veya tarlasında, toprağında ve ağaçlarında bol ve bereketli ürün elde eder.
Çünkü bu büyük meleğin emrinde çok büyük bir melaike kadrosu bulunmaktadır.
Büyük meleğin 4 yardımcısı, her yardımcısı emrinde de (308) melek bulunmaktadır ki, bu 308 melek de her biri ayrıca yine 308 bin meleğe komuta ederler. Bu melekler yeşil bir örtü taşırlar. Bunlar dünya üzerindeki toprakların ve onların verdikleri ürünlerin hizmetindedirler.
Rezzak adının hizmet meleğini davet etmek isteyen bir kimse, bu adı çokça anar ve şartlarını da yerine getirirse, melek icabet ederek, halvetine gelir. O zaman ondan ne dilekte bulunulursa yerine getirir.
Ancak şunu da bilelim ki, Allah katında bulunan rızklar dünyadaki rızıklardan kat kat üstün ve çoktur. Bunun derecesini dünya rızıkları ile ölçerek bulabilirsiniz. Allah daima ihsan edicidir.
Duanın okunuşu:
“Allahümme ente-rrezzak li külli ma evcedtehü min cudike ve entel mükemmelü zaten ve sıfaten min hayatı şühudike ve etel münezzilü rizkahüm min gavamidi ilmike bi vasitati se-maike ve ardike, es’elüke bi meknunati sun ike en tec ale vücudi mahallül hayrati ve vasitatül berekati minel ef ali vessıfati, ve erzükni ilmen nafian lil kulubil nefsiyyeti ve halen camian lil ahvalil insiyyeti ve yeden mutıyyeten lil ataya el-mardıyyeti, ve iç alni ahizen minke ala na’til cem’i vettafsili, musilen ila ibadike la ecidü illel kemali ve-ttekmili, ve edrikni bi letaifi-ttevhid ve hasaisi-ttevfiki ve-ttesdid, inneke fa’alün lima türid.”
Bu ad, büyük meleklerden biri olan Hz. Mikail’in anısına aittir. Bu adla Cenabı Hakk’ı sık sık anan kimseler hiç bir vakit rızk sıkıntısı çekmezler. Yemelerinde, içmelerinde bolluk ve kolaylık görürler.
Bu adı özellikle Şaban ayının on beşinde günü bir mühür veya bir yüzük üzerine kazıyıp, üzerinde taşıyan ve bu adı ile Alla çokça anan kimselere Allahü Teâla bir yıllık rızkını ihsan buyurur.
(Abdürrezzak) adını taşıyan kimseler için bu adın çok büyük ve geniş kapsamlı yararı vardır.
Bu adın sözlü kıymeti 315, rakamlı kıymeti de 308’dir ve çifti gizlilikleri toplayıcıdır. Sözlü sayısı da, ilk sayıyı tam 1 sayı ile çarpmak suretiyle elde edilir. Bu sayıyı da, sonradan bulduğumuz biri ile çarparsak, bunlar ikişer, ikişer şu şekilde harflere ayrılır.
(Elif, cim, he, vav, lam, ye, kef, elif)
Bunlardan elif harfinin (Kayyumiyetine) Ezeli ve ebedi olan anlamını taşır.. ) (cim) harfinin (toplanmaya-cemetme^ (he) harfinin içi de (za) gözünü andırdığı için, bu sıra harflerden (ye) harfi ile (kef) harfinin tek oluşu dikkat edilecek noktadır. Her söz ve sayıda rızk istemenin gerçek bir şekli yolu vardır. 1 oldukça zor elde edilir. Çünkü bu eksik bir sayıdır. Parçaları da 311’dir ki, bu yine Allah Teâla’nın (Kahhar) adının işaretidir. Bu rızk harflerinden herhangi biri ile rızıklanan bir kimse, bundan sonra ona o rızkı veren harf, o kimsenin hükmü ve emri altında bulunmaktadır.
Bu rızk kapılarından birin elde edebilersen, bu kapının ardından diğer bütün kapılar da senin için açılmış olur. Bu da yalnız Allah’ın emrine girmiş olursun ki, bu da bütün boyunların senin önünde eğilmiş olacağı demektir.
Bu adın sayıca kıymeti çiftin çifti ve tekidir. Bunu (El Kasım- El Mevla) adları dört defa ardı ardına takip eder.
Bu parçası eksik olan bir sayı olup 356’dır. Ve Allah Teala’nın ulu iki adını (Musıl-Nur) adlarını işaret eder. Bu adın bütün kısımları kalble birleşmeyi ifade eder. Rızık da ardı ardına gelmeye başlar.
Vaktiyle bir kimse, Hatim El Asam’a gidip;
“-Sen nasıl ve nereden rızıklanıyorsun? (yiyip, içiyorsun?) diye sormuş.
Hatim şu cevabı vermiş;
“-Allah’ın hem yerde, hem de gökte hâzineleri var. Ben işte oralaradan yiyip içiyorum.”
Bunun harflerinin adları 512’dir ki, bu da yine Cenabı Allah’ın (Muntakim-Karip) olan iki yüce adlarının birer işaretidir. Bunun vıfkı aşağıdadır.
ER-REZZÂK isminin zikri (308) adettir. Zikir saati Züh-re, Cuma günüdür. Havas alimleri, bu ismin Hz. Mikâil (a.s)’ın tespihi olduğunu söylerler. Cuma günü Zühre saati sabah erken ve ikindiden sonradır. Gece ise akşamdan sonraki ikinci saat ve gecenin yarısından sonradır.
1. Borçtan ve maddi sıkıntılardan kurtulmak ve borçlanacak duruma düşmemek için REZZAK isminin zikrine başvurulur.
2. Kalbinde sıkıntı ve içinde daralma olan bir kimse belirtilen miktarda okursa, sıkıntısı gider, genişlik ve ferahlık kazanır.
3. Her gün sabah namazından sonra veya güneş doğarken (308) defa okuyan kimse, hiç ummadığı yerlerden ummadığı şekilde rızk sahibi olur ve çeşitli nimetlere kavuşup bolluk içinde yaşar.
4. Sabah namazından önce evinin sağ tarafından başlayıp her köşesinde “YA REZZAK” diye okuyan kimsenin rızkı geniş olur.
5. Günde 315’er kere beş gün zikrine devam eden kimsenin maddi isteği yerine getirilir.
6. 21 gün yemekten önce “YA REZZAK” okuyan kimsenin zihni açılır. Hafızası kuvvetli, anlayışı ince ve kolay olur.
Bir hatırlatma: Esma-i İlahilerden her biri kendi başına okunabildiği gibi, ilgili ayetlerle de bağlantılı olarak okunabilir. Mesela, rızk isteyen bir kişinin;
“Hiç kuşkusuz, Allah Rezzâk’tır, bol bol rızık verir. Kuvvet sahibidir, Metîn’dir; güçlü ve dayanıklıdır.”(Zâriyât, 51:58) ayetiyle okuyup dua etmek gibi..
Çünkü bu şekilde, ayetlerle dua ederek yüce Allah’ın hoşuna giden “ilim-bilgi”yolunu tercih etmiş ve Kuranı bildiğinizi göstererek, O’nun ifadeleriyle yine O’nu razı etmiş olursun.. Ondan istemek zorundayız çünkü:
“Göklerin ve yerin kilitleri/anahtarları O’nundur. Rızkı, dilediğine açıp bol bol verir. Kısarak, ölçüyle de verir. Gerçek şu ki, O her şeyi en iyi biçimde bilmektedir.”(Şûra, 42:12)
Vermezse de üzülmemek lazım. Aşırı istekte bulunsak bile olmayınca isyan etmemek, “bir hikmeti vardır yada benim için hayırlı değilmiş ki bana vermiyor..” demek lazım. Nitekim Kuranda bu hususa işaretle şöyle buyuruyor: “Eğer Allah, kulları için rızkı yayıp döşeseydi, yeryüzünde mutlaka azarlardı. Ama O, dilediğince ölçülü olarak indiriyor. Çünkü O, kullarından gereğince haberdardır, onları iyice görmektedir.” (Şûra, 42:27)
Yani kime ne kadar vereceğini iyi bilir. Ona teslim olmak verdiğine razı olmak ve daha muhtaç olanları düşünerek, verdiği kadarına da şükretmek gerekir.