Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
EL-VÂCİD: istediğini bulan; fakirlik ve zarurete düşmeyen daima zengin olan. Kadri ve şanı yüce, kerem ve cömertliği sonsuz olan…
Bir ayette kulun, kendine yazık edip de bunaldığı zaman Allah’a yönelirse, onu ne kadar merhametli ve ne kadar cömert, tevbeyi kabul eden müşfik bir Rab olarak bulacağı anlatılıyor:
“Biz her peygamberi sırf, Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.”(Nisa, 4:64)
Başka bir ayette ise, Kuran üzerinde düşünmeyi ve Allah’tan başka ilahlar edinenlerin içinden çıkılmaz durumu anlatılıyor:
“Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.”(Nisa, 4:82)
“İnkâr edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. (Tıpkı bunun gibi kâfir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz). Ancak Allah’ı yanında bulur da Allah onun hesabını tastamam görür. Allah, hesabı çabuk görendir.”(Nûr, 24:39)
Bu azametli adın içinde de yine Allah’ın adının harflerinden biri vardır. Bu adın harflerinden yaratılan hizmet meleğinin adı Hz. (Hatyâil)dir. Buyruğu altında 4 komutanı ve onların her birinin emrinde de ayrıca (14) er melekten meydana gelen (14) melaike safına başkanlık etmektedirler.
Bu adı çok anıp, gerekli duayı da okuyan kimse için, bu melek inerek, onun dileği her ne ise yerine getirir.
Duanın okunuşu:
“Yâ Vâcid! Ente-llezi evcedte nûrü muhabbetike fi kulûbil esfiyâi ve evda’te sirru muhabbetike fi serairi esrâri esrâril en-biyâi, ve ente-llezi azharte zıyâe cemâlike fi mir’ati ehlil muhabbeti vel visâli bi mekânil behâi ve makami-ssenâi, en terzu-kani vicdâne rûhu nefsike fil evveli vel âhari, vel incizabü ileyke fil bâtını ve-zzâhiri, velâ tehuceni li ahadin min halkıke inneke ente Allahül kaviyyül kâdirü…”
Bu adın kadir ve kıymeti çok büyüktür. Bu bakımdan bu yüce adı sıkça anan kimseler, diledikleri her şeye sahip olurlar. Tarikatta olan müritler, bu adı anmakla nefislerini öğrenmiş olurlar. Bu adı bir vecd içinde kendilerinden geçercesine ananlar, içlerinde şimdiye kadar duymadıkları şeyleri duyarlar.
Abdulvecid adındaki kimseler için bu ad büyük bir yarar sağlar.
Bu adın sayıca kıymeti 14’tür. Bir çift ve tek dikdörtgendir. Bu sayı ilk çarpımdan yükümlü ve şereflidir. Sayının başında tam olarak (vav) harfi gelmektedir. Bunun için bu durma iki defa yedi sayılmaktadır. Böyle olunca nurani harflerin sayısını teşkil ediyor ki, geceleri akan nurun çokluğunu oluşturuyor. Çünkü böyle geceler, kısalıp eksilme kaybolma vecd geceleridir.
Bu sayının parçaları 10 eksiktir. Ve ilahi indirilişin (ye) harfinin işaretidir. Cenabı Hakk’ın bir kelamının işaretidir ki, bu söz şöyledir;
“Benimle duyar, benimle görürsünüz.” Bunun için harflerinin adları da Hak Teâlâ’nın bağlayıcı odur sözüne işarettir.
EL-VÂCİD isminin zikri (14) adettir. Zikir saati Zühre; günü Cuma’dır. Büyük Ebcetle hesap edilip (14×14=196) defa okunması daha uygun görülmüştür.
Cuma sabah erken, gün doğarken ve ikindi sonrası ve akşamdan sonraki ikinci saat ile gece yarsı okunabilir.
1. Yemek yerken her lokmada zikreden kimse, sağlam bir tevhit inancına, kuvvetli ve nurlu bir kalbe sahip olur.
2. Bu esmayı inanç ve teslimiyetle her gün (196) defa zikreden kimse, kendisinden gitmesini istemediği hiçbir şeyini kaybetmez. Kaybolmuş herhangi bir eşyasını da kısa zamanda bulabilir.
3. Her namazdan sonra (14) kere zikretmeye devam eden kimsede birçok faydasını görür.