Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
EL-KERÎM: Cömert, iyiliksever; iyilik ve ikramı bol ve bütün mevcudata geçerli olan… Affı, ikramı, ihsanı, sevgisi hepsi bu ismin uzantısı ve tecellisidir. Kerim olan Rab- birniz, maddi manevi nimetlerini bizlere ikram etmiştir. Bizler de verilenin bir kısmıyla olsun başkalarına ikram edersek, bunun eseri bizlerde de görülebilir. O zaman bu ikram ve ihsanın sahibinin ne kadar cömert ve iyilik sever olduğuna işaret eder.
“Gerçek hükümdar olan Allah, yücedir. O’ndan başka hiç ilâh yoktur. O, şerefli ve yüce Arş’ın Rabbidir.” (Mü’minûn, 23:116)
Allah’ın en büyük cömertliği hiç şüphesiz, bizi affetmesi olacaktır. Eğer o affa mazhar olursak, cennet ve cemaul- lah gelecektir arkasından çünkü. Bundan büyük izzet ve ikram olamaz. Aklı başında bir mümin yediklerinin içtiklerinin hesabını yapmaz ve yapmamalıdır. Çünkü, insanın alıp verdikleri ve kazancı, kaybıyla her şey bu dünyada kalacaktır. Kimse öbür dünya için burada bir şey biriktirme- diyse, kendini kazançlı saymasın. Bu dünya hayatı, şöyle veya böyle gelip geçiyor. Ama öbür dünyadaki hayatımız ebedi, sonsuz ve kalıcı, bâki olacaktır. Esas malın mülkün veya kazancın fayda sağlayacağı yer ise işte orasıdır. Çünkü ebedi yaşayacağımız yer âhiret alemidir. Orada da ya cennet ve mutluluk vardır ya da cehennem ve azap, sıkıntı, tedirginlik, elem, hasret vardır. İşte esas kazanç yeri orasıdır. Burada gecekonduda oturup orada cennet saraylarında olma ihtimali bile insanı teskin eder, mutlu kılar. Ancak burada saraylarda yaşayıp da orada gecekondu bile bulamazsak, işte buna üzülmek gerekir. Fakat bu üzüntü orada olacaksa neye yarar! Hiçbir şeye yaramaz elbette…
Esas üzüntü ve sıkıntıyı burada yaşamak lazım ki orada yaşanmasın. Çünkü ama burada hiçbir sıkıntıya çekmeden, irademizi zorlayıp yapılması gerekenleri yapmazsak, ihtimal ki sonra çok üzülecek, çok sıkılacağız… Bir kutsi hadiste Efendimiz (s.a.v), Rabbimizin; “İki emniyeti (huzuru) birden vermediğim gibi, iki korkuyu da birden vermem” buyurduğunu naklediyor.
O halde tercih bize bırakılmıştır. Burası mı? Orası mı? Yoksa her ikisini kazanmanın da yolu var mıdır? Elbette vardır ve bu yolu göstermek için hem Kur’an-ı Kerim gönderilmiş hem de Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)… Bu iki şeye kulak verirsek, bize hem dünyayı hem de ahiret kazandıracak formülü elde edeceğiz…
“Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir.”(Enfâl, 8:29)
Bir de Allah’ın ikram ve ihsanlarına mazhar olmanın başka yolu var. O da anne babaya iyilik etmek ve ikram etmek, ihsanla muamele etmek. Yani onları hoşnut edecek şekilde cömert davranmak…
“Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!’ bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.”(İsra, 17:23)
“Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah Ganiyy’dir (her bakımdan sınırsız zengindir); Halîm’dir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir).”(Bakara, 2:263)
Bu adın içinde Hak Teâlâ’nın azametli adının harflerinden iki harf yer alır.
Hizmet meleğinin adı (Merkıyaif)dir. Emri altında 4 büyük melek, onların her birinin emrinde de (870) er melek bulunmaktadır. Bu meleklerin her biri de (870) er meleğe komuta ederler.
Bu Meleklerin ödevi, Cenab-ı Allah’ın kullarına bahşettiği bağışı, sahihlerine dağıtmaktır. Çünkü Hak Teâlâ’nın kullarına olan ihsanına son yoktur.
Bu adı sürekli anan kimselere adın meleği icabet eder ve isteğini yerine getirir.
Duanın okunuşu
“Yâ Kerîm! Entel mütekerimü alel evliyâi bu hilail ma’rifeti el visali, ve ente-Ilezi afevte ammen asake ve avvadtahüm bi-ttebeti ahsenel menazili, ve ente-llezi vafeyte ahdüke limen vaadttahüm ve karrebte lehümül acalü, fe innel kerim iza kad-dere afa, ve iza vaade vefa, ezade ala münteha-rriccal a’ta ve kada, ve iza refa’te haceten ila gaybi keremike ve sümüvvi envâi niamike en terzukani kerameten tekunu kifayeten ve zaden beynel kifayeti vel kerameti bi ittisali Ya ekremul küramai ve ya erhemur-ruhamâi tevatere ni’metüke ve devamüha aley-ye min yüsrin ve âfiyetin ve devletin kâfiyetin Ya Nuren-nur Ya Şâfiye’s-sudur”
Bu adı çokça anan kimseler, rızkları yönünden hiç sıkıntı çekmeyecekleri gibi, rızk bulma hususunda da bir çok kolaylıklara sahip olurlar.
Eer bu adlar birlikde (Vehhab) (Züttul) adlarını da ilave ederek anarlarsa, bu kimseler şaşıracak kadar nimetlerle karşılaşırlar. Çünkü bu üç ad Hak Teala’nın çok yüce adlarıdır.
Bu adları dudaklarından eksik etmeyenlere Allah Teala rızklarını kendileri de anlamadan çok bol ve kolayca ihsan buyurur.
Bu adın vıfkını bir madeni levhaya kazıyıp, üzerinde taşıyanlara Hak Teala’dan istedikleri şeyler bir zorlukla karşılaşmadan kendilerine verilir. Ve bunun nasıl geldiğini bile anlamazlar.
Büyük bilgin, Ebu Abdullah Şemseddin Muhammed İbni Yakub El Kufi Hazretleri (ra) şöyle buyuruyor:
“Kerim adını anan kimseler her hareketlerinde ve her davranışlarında nefislerinde fazilet görecekleri gibi Hak Teala onlara açık ve kapalı rızıklarını bol bol ihsan eder. Bu adın yazısı da çok azametlidir. Bu adı bir kağıda yazarak, üzerinde taşıyan kimselerin Hak Teala rızlarını genişletir. Ve ahlaklarını güzel kılar.
Abdülkerim adında olan kimseler için bu adın çok büyük yararı vardır. Çünkü bu ad Cenabı Hak’kın hâzinelerinde bulunan gizzilik taşıyan adlarından biridir. Bu adın sayıca kıymeti 270’
dir, bir çift ve tekdir parçalan eksikdir. Aslında 84 fazladır. Ve Hak Teala’nm Safuh adına işarettir.
Yani Kerim olmak anlamına gelen Safuh-Safih’le gerçekleşir.
Harflerinin adı 33’dür ki, Hak Teala’nın iki ulu adı olan (Rab- Muaf) adlarının işaretidir.
Şurasını da unutmamalıdır ki, Allah’ın Kerim, Vehhab, Züttul, Mün’im adları Hak Teala’nın azametli adlarıdır. Bu adların rızk talebi için çok önemli vıfkları vardır.
Bun.ların dışında bir vıfkı daha vırdır ki, bunu bir akğıda yazıp üzerinde taşıyan kimselere Hak Teala istedikleri rızkı ihsan buyurur.
Bu vıfklar aşağıdadır görülmektedir.
EL-KERİM isminin zikri (270) adettir. Zikir saati Zühre, Cuma.
Cuma günü Zühre saati, sabah erken gün doğarken ve ikindi sonrası gün dönüne… Gece okumalarında ise akşam namazı sonrası ve gece yarısından sonra…
Bu mübarek isim teshir edici bir özelliğe sahiptir. Erkek bu isimle birini emri altına almak isterse Müşteri saatinde tertibi okumalıdır. Çokça tecrübe olunmuştur.