Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
EL-BÂTIN: Mahlukâtın nazarlarından gizlenen; her şeyin iç yüzünden haberdar olan.
“O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, her şeyi bilendir.” (Hadid, 57:3)
El-Bâtın, aynı zamanda gizli anlamına gelmektedir. Gizli sırlarımızı bilen Allah, bizim gizli olarak yaptığımız günahlarımızı da bilir; ona gizli yoktur. Bu yüzden bize, bizim hayrımıza olarak şöyle buyuruyor:
“Günahın açığını da bırakın gizlisini de, çünkü günah kazananlar yarın kazandıklarının cezasını muhakkak çekecekler.”(En’âm, 6:120)
“Göklerde, yerde ne varsa hepsini Allah’ın sizin hizmetinize verdiğini ve açıkça yahut gizlice üzerinizdeki nimetlerini tamamladığını görmediniz mi? Yine de insanlar arasında, hiçbir bilgisi; yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp duranlar vardır.”(Lokman, 31:20)
Hak Tealanın bu yüce adının vekili ve hizmet meleği olan (Bıtyâil) hazretlerinin emrinde 4 yardımcısı bulunmaktadır. Bu yardımcı melekler de ayrı ayrı, her safında 62 melek bulunan 62’şer meleğe emir ve komuta ederler. Bu safların başındaki melerler de o safların komutanlarıdır.
Bu adın hizmet meleğini (El Batın) adını çokça anıp, aşağıdaki duayı da okuyarak, davet edebilirsiniz. Elbette ki buna ait riyazatı da yapmak şartı ile.
Duanın okunuşu:
“Ya Batın! Ente-llezi ebtante sirrü-nnübüvvati fil velayati ve azharte min beynehüma sirril mükaşefati ve hakaiki-ttenezzülati fi kulubi erbabil halevati bi meknünati-ddamairi ve seraidi besairi-şşeairi, en terzukani el ittilau-ttâm, vel keşfül âm alâ bevatini meknünü emrihi ve tevvelleni bi kuvvetikel tammeti li ebrüzü min ğaybil guyubi sirran masunan vec’alni azizen indeke ve inde men akbele aleyhi vasilen li kulubihim ve esrarihim ecren gayr memnunin inneke ente Allahü mazharü envail kainati bikâfi vel nuni…”
Bu adda gizlilikleri görme yönünden kıymetli ve yüce bir addır. Bu bu yüce adı sıkça anan kimseleri Hak Teala korktukları herşeyden onları beri tutar ve emniyet altında bulundurur. Kalblerini huzura kavuşturur ve nurlandırır.
Kendinden geçercesine bu adı zikreden bir kimse, bir yere giderken veya bir yerden geçerken kendisin görmek için oranın halkı huzuruna çıkmaya can atarlar ve davet edildikleri takdirde de hem bu daveti kabul ederler. Bu ad tevhid ehli için özel bir gizlilik taşır.
Şeyh Zeyneddin El Kafi Hazretleri bu adı şöyle vasfetmişlerdir. “Ayın parlak bir gecesinde bu adı cam bir bardağın içine yazıp yazarken de kendinden geçercesine bir vecd içinde bu adı anıp sonra bu bardağa yağmur suyu doldurarak, yazının silinmesini bekledikten sonra bu suyu içen kimse tasarlamış olduğu nurani keşif ve bilgileri elde eder. Ayrıca Hak Teala kendisine gizli olup da kimsenin bilmediği şeyleri de bildirmiş olur. Bu da o kimsenin doğruluk ve ictihadi nisbetinden gerçekleşir. Eğer o kimse Allah’a tam yönden bağlı ve doğru hal sahibi ise, içindeki kabuk hicab perdesi kalkar, her şeyi açıkça görmüş olur.
Şurasını iyice bilmeliyiz ki, “Asıl iş bu basamağa kadar varabilmektir. Bu basamağa ulaşıldığı takdirde, Hak Teala oraya ulaşan kimseyi sertlik basamağından çıkarır, incelikler ve güzellikler basamağına bastırır. Çünkü her batını şey daha koyu bir batını gizliliğe nispetle Zahiri’dir. Bilmek istediğimiz yaradılışın batini yönüdür. Bunu anlamağa çalışanlar şunu da bilmeli ki, bir işin batını yönü gerçek değil, itibaridir. Batını durumu ise bir hakikattir, O gözle görülmez, eğer siz bu batının nuru içinde biraz olsun inceler ve derinine varırsanız, en gizli batini şeyleri görmüş olursunuz. Gözle görünmeyen batini şeylerin sonu olmadığı gibi bir sınırı da yoktur.
Bu adın sayıca kıymeti 62’dir. Parçası 34 eksik olan bir çift ve tek sayıdır ki, insanın batini olan yani kalbini işaret etmektedir.
Ve sayısı 133dür. Kalbden sonra Kur’andaki (Yasin) suresinin adıdır ki, bu da âdemin kalbi olan Muhammed’in adıdır. Burada birbirlerine benzeyen muvazeneli iki yön vardır. Biri Allah’ın Batını adı ki, Vahdet ve adaletin çıkış yeridir. Kalb de bu vahdet ve adaletin görünüş yeridir. Diğeri ise sevgili Peygamberimiz (SAV) efendimizin adı olan Muhammed dir ki, yaradılanların gözlerinden gizlenmiş, ya’ni batını bir addır. Ama onun kalbinden doğanlar, bu batından çıkan vahdet ve adalettir. Diğer yönden bu ad(Meyit ve Sena) adlarını işaret etmektedir.
Bu azametli adın vıfkı aşağıda görülmektedir.
EL-BÂTIN isminin zikri (62) adettir. Zikir saati Ay; zikir günü Pazartesi’dir.
Büyük Ebcede göre hesaplanarak zikri de uygun görülmüştür. Bu takdirde miktarı (62×62=3844) olur.
1. EL-BÂTIN ismini vird edinip zikrine devam eden kimseye kısa zamanda İlahî keşifler açılır, kalbi nurlarla dolar, gönül gözü ile çok lâtif ve güzel şeyler seyreder; ferah ve sürür içinde bulunur.
Kendisini her gören sever ve her meşru isteği yapılıp yerine getirilir. Duaları da makbul kimselerden olur.
2. Her gün, günde üç vakit olmak üzere (33)’er defa zikredilirse kendisine ilahi keşifler ve nurlar açılır; birtakım ilahi esrara vakıf edilir.
3. EL-BÂTIN ismini her namazdan sonra (62) kere okuyan kimse korkularından kurtulur ve korktuğu şeylerden güvende olur.
4.”EZ-ZÂHİR” ismiyle birlikte “YÂ ZAHİRÜ YA BÂTIN” diye (62) defa zikreden kimse, şeytanın kafa karıştırmasından ve verdiği vesveselerden kurtulur.