El – Aziz

aziz

EL-AZİZ: İzzet, azamet, şeref ve onur sahibi. Mağlup edilmesi mümkün olmayan, daima galip gelen. Kahreden, galebe çalan; sonsuz izzet sahibi olan. Aynı zamanda sevgili, dost, çok nurlu, nadir… Anlamlarına da gelir ki, Allah’tan daha güzel dost ve daha candan sevgili olamaz.

“O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddûs’tur; Selam’dır; Mü’min’dir; Müheymin’dir; Aziz’dir; her şeye galiptir. Cebbar’dır; Mütekebbir’dir. Allah, (müşriklerin) kendisine ortak koştuklarından çok yücedir.” (Haşir Suresi, 23)

“Allah’ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah Azizdir, intikam sahibidir.” (İbrahim, 14:47)

Allah’ın ‘Aziz’ sıfatı, O’nun hiçbir zaman, hiçbir güç ve kuvvet tarafından mağlup edilemeyeceğini, her zaman galip olanın kendisi olduğunu anlatır. Allah kâinatta mutlak güç ve kuvvet sahibidir ve O’ndan üstün hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Zaten her şeyi kendisi yarattığı için buna imkân ve ihtimal de yoktur. Bu inançla ona sığınanlar da güç ve kuvvet kazanır. Tıpkı bir askerin askeri kılık kıyafe­tiyle ve yetkisiyle ordunun kuvvetine sahip olduğu gibi…

Kâinattaki tüm düzeni, nizam ve intizamı, insanların sırrını kavramaya güç yetiremedikleri veya yeni yeni keş­fedebildikleri her türlü kanun ve kuralı yaratan Allah’tır. Keza, kâinatın sırlarını çözsün, ekip diksin de hayatını ve­rilen bir süreye kadar devam ettirsin, dünyayı imar etsin diye yarattığı ve imtihana tabi tuttuğu insanı ve diğer çar­lıkları da yaratan yine O’dur. Allah’ın kâinattaki sınırsız ve sonsuz gücü ve kudreti karşısında, insanın ve diğer mah- lukatın da acizliği ise açıkça ortadadır. Çünkü yarattığı bü­tün varlıklar ancak O’nun izni ve emriyle hareket edebil­mekte, hayatlarını onun izni ve iradesi ve bilgisi dâhilinde sürdürebilmekte ve belli bir süre içinde, belli bir düzene göre hareket edebilmektedirler.

Bu acizlik hiç şüphesiz, ilk önce akıl ve irade sahibi, bu yüzdende yaptıklarından sorumlu tutulan insanlar ve cinler için de geçerlidir. Özellikle bir insan ne kadar güçlü, zengin ve itibar sahibi olursa olsun, Allah karşısında yine de acizdir ve zayıftır. Ne malı, ne parası, ne de ona itibar eden insanların sayısı, onu Allah’ın hakkında takdir ettiği ölüme, ecele ve inkârcılığından dolayı yakalanacağı aza­bına karşı koruyamaz. Ancak Allah’a teslim olan, O’nun emirlerine uygun yaşayan, rızasını kazanmak uğraşanlar, onun sonsuz rahmet ve merhametiyle kurtulma şansına sahip olabilirler. İnsan, bir üstünlük ve güç sahibi olmak istiyorsa, yine ona imanı, teslimiyeti ve itaati sayesinde buna kavuşabilir. Zaten yüce Allah da kendisine iman ve itaat edenlere üstünlük vereceğini vaat buyurmaktadır:

“Allah: “Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir.”(Mücadele, 58:21)

“Bundan (Kuran’dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah’ın ayetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.”(AI-i İmran, 3:4)

“Allah, gerçekten Kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O’ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hâkim olan O’ndan başka ilah yoktur.” (Al-i İmran, 3:18) “Onların sözleri seni üzmesin. Şüphesiz ‘izzet ve gücün’ tümü Allah’ındır. O, işitendir, bilendir.” (Yunus, 10:65)

“Bu kitabın indirilişi, çok güçlü ve her şeyi bilen Allah tarafındandır. O, günah bağışlayıcı, tevbe kabul edici, azabı şiddetli, kerem sahibi Allah’tandır ki O’ndan başka ilâh yoktur. Hem dönüş O’nadır.” (Mümin, 40: 2-3)

Bu ayetlerde bir de şifre de verilmiş oluyor: İman ve teslimiyetle ona bağlanmak ve günahlarımızı itiraf edip tevbe etmek… Bu aslında hemen her kapıyı açan bir anahtar bir formüldür. Allaha yaklaşmak ve dileğini yaptırmak için önce ona iman edip teslim olmak ve sonra da tevbe ile acizliğini dile getirip yalvarıp yakarmaktır. Çünkü Allah, inandığı halde tevbe etmeyenlerden, günahkâr olduğu halde bunun ezikliği ve bilinciyle hareket etmeyenlerden hoşlanmaz. Ona sığınanlardan, günahkâr bile olsa tevbe edenlerden hoşlanır ve sever. Seven de sevdiğinin her işinde yanında ve yardımcısı olur…

Hak Teala’nın bu güzel adı da azametlidir. Cenab-ı Hakkın bu adı, taşıdığı mana itibariyle çok yücedir. Çünkü içinde allahın azametli harflerinden biri vardır. Bu adı anan, dilinden düşür, meyen kimseleri, Hak Teala kulları arasında aziz eder.

Bu adın hizmet meleği (Menciyail)dir. Bu meleğin de dört komutanı ve her komutanın emrinde de 94 melek bulunmaktadır. Bu meleklerin her birinde ayrı ayrı 91 meleğe komuta etmektedirler.

Bu melekler Allahın en güçlü melekleridir ve bu meleklerin tümü de Hz. Cebrail aleyhisselamın emrindedir.

Bu meleklerin sayısı miktarınca Cenab-ı Hakkın bu Aziz adını anan bir kula bu ruhani meleklerden biri inerek, onun ihtiyacını görür. Elbette dilekle birlikte kendisine ait bu aşağıdaki şerefli duayı da okuması lazımdır.

El Azizin adının duasının okunuşu:

“Ya Aziz Ente-ssabitü fil izzikel daimül muhabbe fi hakkıkel kadimli bi izzi kudretike li ehlil marifeti vel irfani, ve tezillü bi kahrike ve sultanike ehlül mezelleti vel tuğyan ehlül kuva bi izharı küllü meknüni fi kevni küllema yekûn. Es’elüke bi izzike ve celalü mecdike ve bastü cenabüke ve sırrüke ve sırrü ayatüke ve mislikellezi leyse lehü şehibün vela mesilün vela nazirün ve bi nurikel camiül meniül hatirü en tec’alni ileyke ha-tiren ve bi taatike li küllü naziran ve bi mürafakatı Evliyaüke müşerrefen ve mükerremen bi talimüke ya men harekel ükul an idraki celalü azametihi vekalet el ülsün an istfai medhü nu-rihi ve rahmetihi ve zehebetül evham an kusurü zarihi ve cudihi ve iztarabetil kulub an tecelliyat cemalihi ve celalihi erzukni rü’yetel sırrı eliezi evda’tehü fi meşarikul ardi ve mağaribüha ve atli’ni ala cevahirü hakıkatüha ve künüzi maarifüha ve hassısni bike ledeyke bi kabuli nurike ve celalü mecdüke in-neke Entellahül kaviyyül fa’âlül kebirül Müteal yâ Aziz…”

4×4 santimlik bir vıfkı olan Aziz adının içinde 2 harfi iki defa geçer. Bu sebeple vıfkı tanzim ederken, bu iki harfi vıfkını içine gizli bir maksatla koyabiliriz.

Merih yıldızının şerefli bir saatinde, Aziz ismini taşıyan t dörtlü vıfkı gümüş bir mühüre kazıtarak, üzerinde taşıyan kimseler, düşmanlarına karşı daima güçlü bir durumda bulunurla Böyle bir kimse, büyüklerden birinden kendisine mutlaka lüzumlu bir şeyi istemek durumunda kalır ve bunu isterken küçülmek korkusu taşırsa, bu adı sık sık devamlı andığı takdirde Hak Teâlâ ona acıyıp bu isteğini ihsan eder ve onu başkalarına boyun eğmekten kurtarır. Bundan başka o kimse, artık başkalarından da yardım görür. Sözünü herkese geçirir ve toplumda da saygın bir kişilik sahibi olur.

Gücü yettiği nispette (Aziz) adını anan bir kimse, dün v dünyasında güçlü bir mevki kazanır. Cenabı Hak tarafından daimi bir emniyet altında bulundurulur. İçinde korku hissi kalmaz.

(Abdülaziz) adındaki kimseler, Hak Teala’yı Aziz adıyla anarlarsa kendilerine büyük bir yarar sağlamış olurlar. Bu adın gizliliğini iyi anlayanların içini Hak Teâla güçlü gizlilikler ile güzelleştirmiş olur.

Bu adın Allah’ın (Ya Cemil) yani, Ey Güzel Allah’ım! Manasına geldiğini görmüyor musunuz? Bu adın sayıca kıymeti 94’tür. Bu çift ve tekdir bu eksik bir dikdörtgen olup, parçaları 50’dir ki, (nun) harfini işaret eder. Bunun harfi zahiri olarak rızk ile batını olarak da bilimin cezvesini oluşturur.

Onun karşısında her şey boynunu zillete eğer. Bu harf istek ve hacet talebi için tek bir yoldur.

Aziz’den sonra iki kez (vali) geliyor ki, birincisi batınıdır, İkincisi zahiridir. Harflerinin ad sayısı 178’tir. Bu da yine Allah’ın iki azametli ve yüce adlarını işaret eden (Melik-Halim) adlarıdır.

aziz_vefki
aziz_vefki_2

EL-AZÎZ, isminin zikri (94) adettir. Zikir saati Merih, günü Salı’dır.

Salı günü Merih saati öğleden 2 saat önce ve akşamdan bir saat öncedir. Gece okumalarında ise tam gece yarısıdır.

  1. Bu ismi belirtilen miktarda okuyup kendisine virt edinen kimse, büyükler katında kabul görür ve işleri rahatlıkla görülür.
  2. Büyük ve nüfuzlu kimselere iş yaptırmak ve onları etkisi altına almak isteyenler, bu ismin virdine devam eder ve her gün beş vakit namazdan sonra (94) defa okumaya özen gösterirlerse, işlerinde başarılı olurlar.
  3. Bu ismi, her gün büyük ebcede göre hesaplayıp 94×94 = 8836 kere okuyan kimseye, büyük ve faydalı bir manevi kuvvet verilir. Sözü sohbeti her yerde, her zaman üstün ve etkili olur.
  4. Bu ismin zikrine devam eden kimseler, düşmanlarını yener, onlara karşı üstünlük elde ederler. Her gittikleri yerde saygı ile karşılanırlar.
  5. Bu mübarek isim hangi niyetle okunur ve okunmada ısrar edilirse, neticede niyet ve maksadı yerine gelir, yani yüce Allah tarafından isteği yerine getirilir.
  6. 40 gün sabah namazından sonra okumaya devam eden kimse borçtan kurtulup zengin olur; şeref ve onur kazanır.

Diğer Esmaül Hüsna Açıklamaları

El – Adl

El – Ahir

El – Aliyy

El – Afüvv

error: emeğe saygı lütfen !!